Orkun Uçar - Röportaj

• Sizi az çok tanıyoruz fakat kendinizden kısaca bahseder misiniz?

1969 yılında deniz astsubayı olan babamın görevi gereği bulunduğu Gölcük, Kocaeli’de doğdum. Üç yaşımda Bartın’a taşındık ve üniversiteyi kazanana kadar bu küçük ve güzel kentte yaşadım. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi için ailemle İstanbul’a taşındık ve medyada çalışmaya başladım. İlk işim Hürriyet Gösteri Dergisi’nde fotoğrafçı asistanlığı idi. Bu işten kazandığım parayla bir daktilo aldım ve ilk öykülerimi yazmaya başladım. Fakat 1999 yılına dek yazarlığa ciddi eğilemedim. O sene bir öykü yarışmasında kazandığım birincilik beni umutlandırdı. 2001 senesindeki ekonomik krizde çalıştığım televizyon kanalından kovulunca bunu bir fırsat olarak gördüm, tüm zamanımı yazmaya ayırdım. 2002 yılında kurduğumuz “Ölümsüz Öykü Yayınevi” yedi kitap kitap çıkarabildikten sonra 2004 yılında kapandı. Ama tam bu sırada Burak Turna ile “Metal Fırtına”yı yazdık ve kariyerim yükselişe geçti. Metal Fırtına’dann beri sırasıyla; “Asi”, “Metal Fırtına 2 Kayıp Naaş”, “Metal Fırtına’yı Kim Yazdı ve Hayal Gücü Komutanları”, “Kara Divan”, “Metal Fırtına 3 Kızıl Kurt”, “Zifir”, “Kızıl Vaiz” ve son olarak “Derin İmparatorluk” adlı kitaplarım yayınlandı.

• Metal Fırtına romanından sonra hayatınız nasıl değişti?

Maddi açıdan sıkıntıdan kurtuldum, onun dışında radikal bir değişiklik olmadı. O sırada epey ünlü olduk ama bu beni etkilemedi zira 18 yıl medyada çalışmıştım ve ünlü olmayı pek önemsememiştim zaten. İçki, sigara kullanmadığım gibi gece hayatını da sevmediğim için farklı çevrelere girmedim. Edindiğim para daha rahat ve özgür yazma olanağı sağladı. Ayrıca Altın Kitaplar gibi büyük bir yayınevi ile çalışma imkanına kavuştum.

• Burak Turna ile yollarınız neden ayrıldı?

Burak’la sürekli ortak yazacağız diye bir kararımız yoktu. Ayrıca benim “Metal Fırtına” öncesi iki kitabım zaten yayınlanmıştı. “Metal Fırtına” sonrası farklı devam kitapları hayal edince ve yayınevi de değiştirince doğal bir süreç yaşandı. Aramız kötü de değil. Bizi sık sık bir arada görenler bunu biliyor.

• Metal Fırtına’nın ilkel dil ve anlam yanlışları ile dikkat çektiğini yazanlar oldu. Bu kişiler Amerika yanlısı olabileceğinizi, kitabın İngilizce’den çeviri olduğunu dahi yazdı. Bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kitabın dili üzerine yapılan eleştiriler tamamen saçmalık. Bu kitap politik kurgu ve çok satar bir kitap. Bu türe uygun sade bir dil ile anlatım yapıldı. Dil aksiyon ve kurguyu taşımak için kullanıldı. Kitabı bizim yazmadığımızı bile söylediler. Şu anda yayınlanmış 10 kitabım var. Herhalde artık ne kadar saçmaladıklarını fark etmişlerdir.

• Özen Film’in, Metal Fırtana’nın film haklarını satın almasıyla ilgili haberler çıkmıştı. Metal Fırtına’yı ne zaman izleyeceğiz?

Epey üzüldüğüm bir konuya değindiniz. Evet, biz kitabın film haklarını Özen Filme iki buçuç yıl önce verdik. 2007 ortası çekilecek diye açıklama da yaptılar ama sonuç çıkmadı. Diyecek fazla lafım yok, seyredemeyen ve merakla bekleyen okurlar kadar üzgünüm.

• Sizi hep kurgu üzerine mi okuyacağız?

Kurgu dışında da ilgi alanım dışında kitaplar olacak. Zaten “Metal Fırtına’yı Kim Yazdı ve Hayal Gücü Komutanları” biyografi ve makalelerden oluşan bir kitabım, Hakan Yılmaz Çebi ile çıkardığımız “Kara Divan” ise sohbet. Edebiyat olarak şu ana kadar politik kurgu, fantastik kurgu, bilim kurgu ve gizemci kurgu yazdım ama aşk ve polisiye romanları da yazmak isterim.

• Peki Orkun Uçar ne okuyor?

Çok kitap okurum, her türde. Özellikle yazdığım konu üzerine yoğunlaşırım belli dönemler. Mesela “Metal Fırtına 2 Kayıp Naaş”ı yazarken Yahudilik ve İsrail üzerine birçok kitap okumuştum. “Derin İmparatorluk” zamanı da birçok tarihi kitap okudum. Ama özellikle sevdiğim romanlar bilimkurgudur. Isaac Asimov, Clive Barker çok sevdiğim yazarlar.

• Alternatif medya olarak görülen sözlükler ile aranız nasıl?

Sözlük üyeleri genellikle popüler kişilere karşı acımasız. Bana da hak etmediğim şeyleri yazanlar oluyor ama en azından ne yapmamam gerektiği yolunda tüyolar alıyorum. Başarılı bir insan olmanız bile hiçbir kötü şeyiniz olmasa da eleştirilmeniz için yeterli. Sözlükleri önemsediğim için edebiyat üzerine bir tematik sözlük açmak istedim ve bir arkadaşın yardımıyla başardım. Umarım Edebiyat Sözlük, Türk yayıncılığı için yararlı olacak.

Aralık 26th, 2009 Not Defteri

Facebook'ta paylaş

Bu yazıya yapılacak yorumlardan haberdar olmak için RSS 2.0 beslemesini kullanabilirsiniz. Yorum yapabilirsiniz, veya kendi sitenizden geri izleme yapabilirsiniz.

Hiç yorum yapılmamış

Yorum Yaz

XHTML: Şu tagları kullabanilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>